Sosyal Medya

Papiloma Virüsü Genel Özellikleri

Papiloma Virüsü Genel Özellikleri

İnsan papilloma virüsü, insan papilloma virüs ya da human papilloma virus (HPV veya İPV) papillomavirus ailesine mensup,

İnsan papilloma virüsü, insan papilloma virüs ya da human papilloma virus (HPV veya İPV) papillomavirus ailesine mensup, deri ve mukozal yüzeylerdeki bazal epitelyal tabaka hücrelerini enfekte eden bir DNA virüsüdür.

1970'li yıllarla beraber HPV ve kanser ilişkisi üzerinde çalışmalar başlamış ve pozitif bulgularla beraber günümüzde önemli bir bilgi birikimi elde edilmiştir. Şimdiye dek 100'den fazla HPV tipi saptanmıştır.

HPV; serviks, penis, vulva, vajina, anüs, ağız, orafarinks ve diğer mukozal bölgeleri tutarak, bu bölgelerde kansere neden olabilmektedir. Özellikle serviks kanseri olgularının neredeyse tümünde (%99,7) HPV DNA izole edilmektedir.

HPV enfeksiyonu her yaşta görülebilmektedir. Bununla beraber genç sağlıklı çocuklarda da görüldüğü çeşitli çalışmalarda kanıtlanmıştır. HPV'nin ortalama görülme yaşı 52 olup 35-39 ve 60-64 yaşlarında olmak üzere iki ayrı dönemde pik yapar. HPV virusu bütün dünyada yaygın olarak bulunmaktadır. Sosyokültürel ve ekonomik düzeyinden bağımsız olarak her kadın risk altındadır. Kadınların %70-80'i yaşamları boyunca en az bir kez HPV ile enfekte olduğu gösterilmiştir.

Human Papilloma Virus (HPV), servikal kanserin gelişiminde en önemli etyolojik ajandır. Yapılan çalışmalarda serviks kanseri (rahim ağzı kanseri) olgularının %99’unun HPV’nin bazı tiplerinden kaynaklandığı saptanmıştır. HPV enfeksiyonu cinsel yolla bulaştığından, cinsel aktif her kadın ya da erkek HPV enfeksiyonu geçirebilir. 15-49 yaş arasındaki her 4 kişiden 3’ünün hayatının herhangi bir döneminde HPV enfeksiyonu geçirdiği bildirilmiştir.

HPV, cinsel yolla bulaşan virüslerin başında gelir. HPV’nin bulaşması için mutlaka tam bir cinsel ilişki olması gerekmez, enfekte bölgelerin birbiri ile kısa süreli teması bile bulaşması için yeterlidir.  Yavaş üreyen bu virüsün latent dönemi 9-12 aydır, ancak herhangi bir lezyonun görülmediği bu dönemde de hastalık cinsel yolla bulaştırılabilir. Aktif genital lezyonların bulunduğu durumlarda bulaşıcılık çok yüksektir.

Human Papilloma Virus (HPV) insanda siğil oluşumuna neden olur. HPV’nin insana geçen 50’den fazla tipi vardır, bir kısmı cinsel yolla bulaşmaktadır ve  genital bölgede  condyloma acuminatum (kondilom) adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olur. Cinsel yolla bulaşan HPV tiplerinin %15’i karsinojeniktir.

HPV’li kişi çoğu zaman enfekte olduğunun farkında değildir. Enfeksiyon yıllarca bulgu vermeyebilir, her zaman genital siğillere sebep olmaz. Bu nedenle genital bölgede siğil bulunmaması kişinin virüsü taşımadığı anlamına gelmez.HPV’nin kanserle ilişkili olan onkojenik tipleri kadınlarda servikal kansere neden olabilir.

Başta servikal kanser ve öncü lezyonlar olmak üzere, diğer genital kanserler (vulva, vajina, penis, anüs), orofaringeal kanserler, genital siğiller, laringeal papillomatozis ve muhtemelen bazı deri kanserinde de etiyolojide rol oynamaktadır[5]. Virusun erkekte ve kadında kanser oluşumuna (penis, vulva, vajina, serviks, anüs, rektum) yol açan türleri arasında 16 ve 18 numaralı genotipleri serviks, vulva, vajina ve penis derisi kanserleri yönünden en fazla potansiyeli olan türlerdir. Özellikle serviks kanseri olgularının neredeyse tümünde (%99,7) HPV DNA izole edilmektedir. Halk arasında rahim ağzı kanseri olarak bilinen serviks kanseri; dünya üzerinde her 2 dakikada bir kadının ölümüne neden olan ve değişik ülkelerde yapılan çalışmalarda kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanserdir. Bu da HPV enfeksiyonunun önemini göstermektedir.

HPV'ye karşı son yıllarda geliştirilmiş olan HPV aşısı, kadınları hayat boyu bu enfeksiyondan koruyabilmektedir. Toplumda HPV'nin onkojenik türlerinin yaygınlığına bağlı olarak aşının HPV enfeksiyonlarını %65-76 oranında önlediği kanıtlanmıştır. HPV 16 ve 18 suşlarına bağlı oluşan hastalıkları önlemede hem tip 6, tip 11, tip 16 ve tip 18 suşlarını içeren (quadrivalan) hem de tip 16 ve tip 18 suşlarını içeren (bivalan) aşının koruyuculuğu %90’ın üzerindedir. Bununla beraber quadrivalan aşının %100 etkin olduğu çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.

Hastalıklardan korunma konusunda birincil korunma yaklaşımlarının daha başarılı ve daha doğru olduğu kabul edilmektedir. Enfeksiyona yakalanmayı önlemeyi amaçlayan birincil korunma yaklaşımlarına aşılama örnek verilebilir. Bu nedenle HPV aşısının geliştirilmesi çok önemlidir.